İstanbul’un 101 Lezzeti

Screen-Shot-2013-04-30-at-12.10.46-300x119

28 Nisan pazar günü, ağzının tadını bilen İstanbul’lular için kurtuluş günü gibiydi. İstanbul’a ait birbirinden mükemmel 101 farklı lezzeti, bizzat ustalarının elinden tatma fırsatı yakaladık. Saat 13:00’da başlayan etkinlik, 19:00’a kadar yiyecek servisi, 19:00’dan sonra ise ‘After Party’ ile devam etti. Gerek havanın olağanüstü oluşu gerekse, bütün boğazı kaplayan mis gibi kokular, ilgileri Esma Sultan’a çekti. Hatta etkinik başladıktan 1 saat sonra tüm biletlerin tükendiğine ve kapıda küçük çaplı bir kara borsa oluşturduğuna şahit olduk. Timeout İstanbul dergisinin düzenlediği ve 1500’den fazla kişinin katıdığı etkinliğe 24 yaş altındaki misafirler (Yasa Gereği) alınmadı.

Etkinliğin öne çıkanları arasında, Çapamarka’nın tamamen kendi tarzını etkinlik alanına taşıdığı 20 kişilik masası, Piola’nın pizzaları, Günaydın’ın ızgara cenneti, Doors Akademi’nin her biri harkulade aşçıları ve sundukları tadlar, elbette Tektekçi’nin bitmek tükenmek bitmeyen shotları yer aldı.

BI9IKcRCMAQ0V95-300x224

Etkinliğin en ilgi çekici tarafı, katılımcı ya da misafir herkesin memnun gözükmesiydi. En çok tepki yaş sınırlaması sebebiyle çocuklarını içeri sokamadıkları için kapıdan dönmek zorunda kalan ebeveylerden geldi. Uzun lafın kısası, bu aktivitenin tekrarlanması halinde mutlaka dikkat etmeniz gereken şeyler şunlar;

1-) Yaş sınırlamasına dikkat edin.

2-) Etkinlik başlar başlamaz gelin. Geç kalmayın.

3-) Minik tadımlar yapın, hemen doymayın.

4-) Alkol almak için, öğleden sonrayı bekleyin.

5-) Yanınızda ağır çanta taşımayın. Rahat edin. (Bu etkinlikte Vestiyer hizmeti verilmedi.)

Ain’t Laurent Without Yves

Yves Saint laurant yslrevolition - smoking - denevue - non si dice piacere

Bundan tam üç yıl önce, önünden geçerken “a şu sergiyi de gezelim” diyerek girdiğim sergide tanıştım onunla. O güne kadar sadece adını duyduğum bu adama adeta körkütük aşık oldum. 21 yaşında Dior’un baş tasarımcısı olduğunu düşünürsek Yves Saint Laurent’ın yeteneğini anlatmaya kelimeler yetmez. Kuşkusuz Yves Saint Laurent deyince akla gelmesi gereken en önemli ayrıntılardan biri “Le Smoking”dir. Smoking bir devrim niteliğindedir. Laurent, erkeklerin dolaplarından süveter, ceket ve takım pantolonları alarak dönemin geleneksel erkek stilini kadınların dolabına sokmuştur. Smoking kadınlar için tam anlamıyla bir dönüm noktası olmuştur. Smoking’in içinde erkeklerin yakışıklı kadınların ise güzel gözüktüğüne inanan Laurent asil ve seksi kesimleriyle kadınlara güç vermiştir. Kadınlar artık etek ve elbiseler yerine pantolon ve gömleklerle de kadınsı olmayı başarmışlardır. Adının baş harflerini altın harflerle Paris sokaklarında yazmanın hayalini kurup, bu hayaline elde ettiği binbir başarıyla ulaşmıştır. Her ne kadar harflerinden biri eksilerek SL olarak değişse de, YSL markası ve yarattığı devrimler tüm moda kitaplarında sonsuza kadar yer alacaktır.

ysl-le-smoking

İpek Evi // Anthony Horowitz

İflah olmaz bir Sherlock Holmes hayranı olan bizleri şu fani dünyada heyecanlandıracak pek az şey var.  “Conan Doyle Vakfı’nın 125 yıllık tarihinde ilk kez onayladığı yeni bir roman!” ibaresi bu heyecanı gark etmeye pek müsait elbette.  Sir Arthur Conan Doyle mezarından kalkıp yeni bir Sherlock Holmes macerası yazamayacağına göre tek dileğimiz Vakfın onayladığı bu ilk yeni romanın nefsimizi bir nebze de olsa köreltmesi…

ipek-evi

Bir kez daha  “Av başladı.”

Av, Sherlock Holmes ile Dr. Watson’ın Baker Street’deki evine Edmund Carstairs isimli bir yabancının çat kapı ziyaretiyle başlar. Sanat eseri ticaretiyle uğraşan Carstairs’in  4 tane çok önemli resminin, Amerikalı alıcısına gönderilmek üzere bindirildiği tren Yassı Kasket Çetesi isimli bir grup haydutun saldırısına uğrar. Bu saldırı sonucu kaybolan sanat eserlerinin peşine düşen Carstairs, kendini “avcı” olarak konumlandırdığı bu hikayede haydutların da onun peşine düşmesiyle bir anda  “av”a dönüşür.

İstemeyerek de olsa olayın içine çekilen Holmes ve Watson’ın her çaldığı kapı esrarengiz İpek Evi’ne çıkar. Peki nedir bu İpek Evi? Anthony Horowitz merak edenleri yeni bir Sherlock Holmes macerasına davet ediyor.
Bir Arthur Conan Doyle değil tabii ama sıkı bir Holmes macerası…

Kitaptan;

“… Sorduğun sorunun cevabı bende yok. İpek Evi’nin ne olduğunu ya da onu nerede bulabileceğini bilmiyorum. Keşke bilebilseydim, dersem, lütfen samimiyetime inan, zira o takdirde şimdi sana söyleyeceğim şeyi kabul etmek için daha çok sebebin olurdu. Bu araştırmayı hemen bırakman gerekiyor Sherlock. Daha fazla soruşturma yapmamalısın. İpek Evi’ni unut Sherlock. Bu kelimeleri bir daha ağzına alma.”

Anthony-Horowitz