Güneye giderken…

Kim derdi ki gün gelecek de uzaktan bakıp imrendiğim, sahibini merak ettiğim internet neşriyatının bir parçası olacağımı… Biz Pro’da böyle durumlara ‘hayat’ deyip geçiyoruz… “Yazkurtulyapkurtul”u gün itibariyle AuréoLe’den devralıyorum. Kendimi çok şanslı hissediyorum, kategoriler arasında gezindikçe, sabah kahvelerini bir bir yudumladıkça, misafir koltuklarında oturanları ağırladıkça… Sayfalar özenle işlenmiş bir dantel gibi duruyor karşımda. Bu hissiyatı […]

Le Petit Nicolas vs Le Petit Prince: İmkansız dostluğun hikayesi :)

Bu saçma sapan karşılaştırma nereden aklıma geldi bilmiyorum. Bir gece öylesine internette oradan oraya sörf yapıyordum. Ayrıca da hatırladım, yurtdışından hevesle beklediğim Le Petit Nicolas kitabımın evdekiyle aynı olmasının hüznüne gark olmuştum o sıralar. Kederliydim. Ne hikmetse aynı anda aklıma efendi duruşuyla bilinen, lakaplarının benzerliğinden mütevellit hatırladığımı düşündüğüm “Le Petit Prince” geldi. İşim gücüm yoktu […]

Bir Nefes İstanbul çektim içime…

Bu aralar bana bi “okuma” geldi. Elimin altındaki kitapların motivasyonumu arttırdığı aşikar. Hangisine başlasam diye kendi içimde verdiğim kavgalar var. Bir günde bitiriverdiğim “Ali ile Ramazan”dan hızımı alamadım, Aret Vartanyan’dan “Bir Nefes İstanbul”u elimdeki 5’linin 2. kitabı olarak seçtim. Kitabın dili çok akıcı, zira kalınlığına rağmen bir haftada devirdim. Yazarın gözlem gücü inanılmaz. Resmen sayfalarında […]

Gidişi suskun olmuştu ama dönüşü muhteşem oldu! :)

Aslında hayatıma hiç yabancı değildi. Çocukluktan bilirdim. Dedem severdi. Keyifli olduğu zamanlarda yemekten sonra bir şişe Tekel Birası açar, dikkatlice bardağına koyardı. Yanında meyva. Sonra babam, 2000li yıllarda kuzenim. Hayatımın önemli, önemsiz, sıradan karelerinde bir şekilde nadir de olsa Tekel Birası vardı. Şişesi, sürekli değişen tadı :), nostaljik logosuyla kalbimde hep başka yerde dururdu. Sonra […]

Ali ile Ramazan

Pazar günü Kanyon’da aşk salgınındayken Frida Kahlo tuttu elimden “Gel çocuğum Remzi’ye gidelim” dedi. Kitaba bayılan ben durur muyum? “Tamam Frida Hanım” dedim. “Bunu okudun mu?” “Daha değil Frida Hanım” “Ya bunu?” “Zaten ben de almayı düşünüyordum Frida Hanım” “Bunu okumadıysan pes demek isterim” “Ben başka şeyler okuyorum ama Frida Hanım…” “Tamam alıyorum hepsini. Ama […]